Yazar: Hakan Emre Yiğit
Artan yakıt fiyatları, yükselen otomobil fiyatları, yoğun trafik ve yüksek toplu taşıma ücretleri insanları alternatif ulaşım araçlarına itiyor. Özellikle pandemide artan bireysel ulaşım talebine düşük bütçeli alternatif olarak motosikletler revaçtaydı. 50 cc motor hacmine kadar B sınıfı ehliyetle ek bir işlem yapmadan motosiklet sürülebilmekte. 50 cc hacmindeki motosikletlerin performansı yetersiz bulunduğundan, üretici firmalar ve kullanıcılar sistemin açığından nasıl faydalandı?
B sınıfı ehliyetle sürülebilen 50 cc’ye kadar motor hacmine sahip olan motosikletler, yıllık ödenen Motorlu Taşıtlar Vergisinden ve Zorunlu Trafik Sigortasından muaf durumda. Daha yüksek motor hacmine sahip motosikletler için MTV ve Zorunlu Trafik Sigortası ise bir mali külfet oluşturmakta. 50 cc üstü motor hacmine sahip motosikletler için A1-A2-A sınıfı motosiklet ehliyetleri gerekmekte. B sınıfı ehliyetle sürücü kurslarına başvurup eğitim alarak 125 cc’ye kadar motosiklet kullanmanız da mümkün.
50 cc motosikletler, performans olarak kullanıcılar tarafından yetersiz bulunmakta. Özellikle engebeli araziye sahip bölgelerde yaşayan insanlar için bu motosikletler yetersiz gelmekte. Çin’den parça ithal edip Türkiye’de montajını yapan yerli fason motosiklet üreticileri, 50 cc motosikletleri üretirken 2 yol izlemekte:
- Fabrikadan 50 cc ile belgelendirip üretimi daha yüksek motor hacminde yapmak.
- Motosikleti 50 cc üretip satış yapılmadan önce veya sonra serviste motosikletin motor hacminin yükseltilmesi.
Bu 2 maddede yapılan usulsüzlükler; evrakta sahtecilik, vergi kaçakçılığıdır. Türk Ceza Kanunu 204. Maddeye göre resmi evrakta sahtecilik suçu 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası, suçu işleyen kişi veya kişiler kamu görevlisiyse 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. Sahte belge düzenleyip vergi kaçırmanın cezası Vergi Usul Kanunu 3559. Maddeye göre 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Ayrıca, devlet maddi kaybın tazminini de sağlama hakkına sahiptir.

TÜİK verilerine göre 2023 yılında 975 bin 292 adet motosiklet tescili yapılmıştır. Sadece bir motosikletten yıllık ortalama 625 TL bir MTV kaybı ortaya çıkmakta. 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre tahsil edilen %5 Mali Sorumluluk Sigortası payı da devlete aktarılır. Ortalama bir motosiklet trafik sigortasını 5000 TL olarak alırsak motosiklet başı 250 TL bir vergi kaybı da buradan yaşanmaktadır. Bir motosikletten yıllık 875 TL vergi kaçırılan bu sistemde, yıllık kaç adet motosikletin bu şekilde üretildiği bilinmeden toplam vergi kaybını hesaplamak mümkün değildir. Kabaca bir hesapla, %10’luk bir oranda böyle bir işlem gerçekleştirilmişse 85 milyon 337 bin 875 TL bir vergi kaybı söz konusudur.

Araç muayenesi sırasında fark edilemeyen bu değişiklikler, motosikletin daha hızlı gitmesine yol açmaktadır. Motosiklet kullanmak üzere uygun ehliyeti olmayan kişiler bu taşıtlarla gitmemeli gereken hızlarda seyahat edip trafik güvenliğini tehlikeye atmaktadır.

Basit bir araştırmayla araç ilan sitelerinde bile açık açık bu yasadışı motosikletlerin satışı yapılmaktadır. Motosiklet bayilerini aradığınızda veya ziyaret ettiğinizde, bu tip motorların fabrikadan bu şekilde üretilip geldiğini ya da yetkili servisin bu uygulamayı yaptığını belirtmekte.
Bu tip yanlış tescil edilmiş araçların kullanımını tasvip etmiyor ve başta kendi güvenliğiniz olmak üzere trafik güvenliğini tehlikeye atmamanız gerektiğine dikkat çekiyoruz.