2 Gündür Kayıp Şirin Elmas’tan Acı Haber!

Yazar: Cansu Güler

Devletin Koruyamadığı Çocuklar: Şirin Elmas Hanili’nin Acı Kaybı ve Çocuk Koruma Sisteminin Çöküşü

Henüz 6 yaşında olan Şirin Elmas Hanili’nin kayboluşu ve ardından gelen acı haber, Türkiye’de çocuk koruma sisteminin iflas ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ailesinin yardım çığlıklarına ve televizyon ekranlarından feryatlarına rağmen, devletin koruma mekanizmaları işlememiş, sosyal hizmetlerin yetersizliği küçük bir çocuğun hayatına mal olmuştur. Şirin’in ölümünde birinci derece sorumlu olan ise, ona bu ülkede güvenli bir yaşam sunamayan devletin kendisidir.

Aileler Neden Televizyon Programlarına Mahkûm Ediliyor?

Şirin Elmas Hanili’nin kaybolmasının ardından ailesi çareyi devlet kapılarında değil, televizyon programlarında aradı. Devletin sağlayamadığı güvenliği aileler televizyonlardan medet umarak aramak zorunda kalıyor. Sosyal hizmetler ve güvenlik birimleri, daha önce sayısız kez olduğu gibi yine olaydan geri kalmış, bir çocuğun korunması konusunda ihmalkâr davranmıştır. Bir çocuk kaybolduğunda devreye girmesi gereken sistem neden işlemiyor? Neden bir ailenin son çare olarak kamuoyuna yalvararak sesini duyurması gerekiyor?

Bu tür olaylar, devletin toplumun en savunmasız kesimi olan çocukları dahi koruyamadığını gösteriyor. Türkiye’de çocukların güvenliğine yönelik mekanizmalar, olay gerçekleştikten sonra işlevsiz müdahalelerle sınırlı kalıyor. Aileler, televizyonlara çıkarak çocuklarını korumak için çırpınıyor, ancak devletin koruyucu mekanizmaları bu acı tabloya seyirci kalmaktan öteye geçmiyor.

Çocukların Yaşamları Tehlikede: Sosyal Hizmetler Nerede?

Devletin çocukları koruma görevini yerine getiremediği her olayda, bir başka çocuğun hayatı tehlike altında. Şirin Elmas Hanili gibi çocukların yaşadığı tehditlere karşı sosyal hizmetlerin hiçbir etkili çözüm sunamaması, kurumların bu konuda nasıl bir çöküş yaşadığını kanıtlıyor. Türkiye’de çocuk koruma sistemi yalnızca göstermelik; olaylar patlak verdiğinde ise ortaya çıkıp “kâğıt üzerindeki çözümlerle” durumu idare etmeye çalışıyorlar. Ancak bu çözümler ne çocukları yaşatabiliyor ne de ailelerin yüreğine su serpebiliyor. Şirin’in ölümünden sonra bile devletin harekete geçmesi, gerekli önlemleri alması beklenirken, yine sadece basit bir protokol işlemi ile olay kapatılıyor.

Çocuk Koruma Sistemindeki Felaket Düzeyindeki Eksiklikler

Şirin Elmas Hanili’nin kaybolup ölü bulunması, devletin çocukları koruma konusunda ne kadar yetersiz ve duyarsız kaldığının en acı örneğidir. Türkiye’de çocukların korunması için devletin asli görevi olan sosyal hizmetler işlevsiz hale gelmiştir. Çocukların güvenliği, devletin her birimde etkili koruma mekanizmalarını hayata geçirmesi ile sağlanmalıdır. Fakat sosyal hizmetler gibi temel kurumların zayıflığı, çocukları kendi kaderlerine terk ediyor. Henüz 6 yaşında olan Şirin gibi çocuklar, güven içinde yaşayabilecekleri bir ülkenin hayalini bile kuramadan hayattan koparılıyor. Aileler çaresiz, çocuklar korumasız, devlet ise yalnızca seyirci.

Devlet Görevini Yerine Getirmedikçe Çocuklar Tehlikede Olmaya Devam Edecek

Şirin Elmas Hanili’nin ölümü bir alarmdır: Bu ülkede çocuklar devlet tarafından korunamamaktadır. Yasalardaki boşluklar, sosyal hizmetlerin çöküşü, koruma kararlarının işlevsizliği birleştiğinde ortaya çıkan tablo dehşet vericidir. Çocuklar, yalnızca kanunlarla değil, etkin ve acil müdahalelerle korunmalıdır. Şirin gibi çocukların hayatını güvence altına alamayan bir sistem, sadece çocukları değil, tüm toplumu tehlikeye atmaktan başka bir şey yapmıyor. Bu ülkede çocuklar güvende değilse, hiçbirimiz güvende değiliz.