Birleşmiş Milletler (BM) COP29 İklim Konferansı, bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de jeopolitik gerginlikler ve küresel istikrarsızlıkların gölgesinde başladı. Konferansın önemli başlıklarından biri olan sınırda karbon düzenleme mekanizmasının (SKDM), Türkiye için de ciddi etkiler yaratacağı öngörülüyor. Bu yılki COP toplantılarının, ülkelerin enerji politikalarına ek olarak, özellikle finansman meselelerine odaklanması ve yeni ortak finansal hedeflerin belirlenmesi bekleniyor. Dünyanın dört bir yanından üst düzey liderler ve temsilciler, iklim kriziyle mücadelede ülkelerin ihtiyaç duyduğu finansal desteği tartışmak ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek için bir araya geliyor. Ancak bu konferansın fosil yakıt üreticisi bir ülkede düzenlenmesi ve Almanya ile Fransa’nın katılmama kararı, etkinliğe dair bazı tartışmalara yol açmış durumda.
Katılımcı Ülkeler ve Liderler: Kimler Bakü’de Olacak?
Bakü’de düzenlenecek COP29’a, başta Avrupa ülkelerinden birçok lider olmak üzere, Türkiye’yi temsilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. Konferansa katılması beklenen isimler arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman yer alıyor. Ancak Almanya ve Fransa’nın konferansa katılmayacaklarını açıklamaları, Avrupa Birliği içinde gerginlik yaratmış ve AB’nin iklim politikasında görüş ayrılıkları olduğu şeklinde yorumlara yol açmıştır.
İklim Krizine Finansal Çözüm: Zorluklar ve Beklentiler
Küresel iklim değişikliği, dünya genelinde orman yangınları, seller, kuraklık ve su kıtlığı gibi felaketleri artırmaya devam ederken, ülkeler bu krizi durdurmak için yeşil enerjiye geçiş, karbondan arındırma ve sürdürülebilir kalkınma çözümlerine yöneliyor. Ancak, iklim hedeflerine ulaşma yolunda karşılaşılan en büyük engellerden biri, gereken finansal kaynakların sınırlı olması.
COP29, gelişmiş ülkeler tarafından taahhüt edilen ve özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik sağlanması gereken yıllık 100 milyar dolarlık finansmanın nasıl karşılanacağına dair önemli görüşmelere ev sahipliği yapacak. Kopenhag’da 2009 yılında belirlenen bu taahhüt, ancak 2022 yılında uygulanmaya başlanabilmişti ve 2025’e kadar süresi uzatılmış durumda. Konferansta bu finansmanın daha sürdürülebilir ve etkin bir şekilde sağlanması için yeni hedeflerin belirlenmesi bekleniyor.
2024, Dünyanın En Sıcak Yılı Olabilir: WMO’dan Uyarılar
BM Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024’ün “dünyanın en sıcak yılı” olma yolunda olduğunu duyurdu. Ocak ve eylül ayları arasındaki küresel ortalama sıcaklık, 19. yüzyılın sonlarındaki ortalamanın yaklaşık 1,5 derece üzerinde gerçekleşti. Bu durum, 2015 Paris Anlaşması’nda belirtilen ve iklim değişikliğinin en kötü etkilerini önlemeyi hedefleyen uzun vadeli 1,5 derece sınırına tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Son yıllarda artan sera gazı emisyonları ve okyanus ısısındaki yükselişle birlikte, küresel sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşıyor.
WMO ayrıca, 2015-2024 döneminin, kaydedilen en sıcak on yıl olarak tarihe geçtiğini belirtti. Okyanusların hızla ısınması ve deniz seviyelerinin yükselmesi, iklim değişikliğinin hızla derinleştiğinin bir başka göstergesi. Bu veriler, COP29’da yapılacak müzakerelerin aciliyetini bir kez daha ortaya koyuyor.
Taliban İlk Kez Bir BM İklim Konferansına Katılıyor
Bu yılki COP29’un bir diğer dikkat çeken yanı, Afganistan’da 2021’de iktidara gelen Taliban’ın ilk kez bir BM iklim konferansına katılacak olması. Taliban yönetimindeki Afganistan heyeti, çevrenin korunması ve iklim değişikliği konusunda uluslararası toplumla iş birliği yapmayı, Afganistan’ın iklim değişikliği ile mücadele için ihtiyaç duyduğu finansal destekleri görüşmeyi amaçlıyor. Kabil Üniversitesi’nden Prof. Abid Arabzai, bu konferansın Afganistan’ın iklim sorunlarını dünyaya duyurma açısından bir fırsat olduğunu belirtiyor. Arabzai, “Afganistan, iklim konusundaki eylemlerini ve taahhütlerini küresel topluma açıklayarak uluslararası itibarını artırabilir” dedi.
Trump’ın Olası Başkanlığı, Paris Anlaşması için Tehdit mi?
Analistler, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin Paris Anlaşması’ndan çekilme kararını yeniden gündeme getirebileceğini ifade ediyor. 2017 yılında, o dönemdeki ABD Başkanı Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararı, küresel iklim finansmanı ve taahhütlerinde ciddi sarsıntılara yol açmıştı. Eğer Trump yeniden başkanlık koltuğuna oturursa, bu durum COP29’un kazanımlarını tehdit edebilir. ABD’nin iklim krizine dair uluslararası taahhütlerini zayıflatması, birçok ülkenin finansman hedeflerine ulaşmasını güçleştirebilir.
COP29’dan Beklentiler: İklim Krizi ile Mücadelede Kolektif Adımlar
Bakü’de düzenlenen COP29, iklim krizine yönelik kolektif adımlar atılması, enerji politikalarının yeşil dönüşümle uyumlu hale getirilmesi ve iklim değişikliği ile mücadelede gereken finansmanın sağlanması için önemli bir fırsat olarak görülüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin finansal destek alarak yeşil enerjiye geçiş yapabilmeleri ve karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmaları, COP29’un en büyük odak noktalarından biri olacak.
Her ne kadar konferansın Bakü gibi fosil yakıt üreticisi bir ülkede düzenlenmesi eleştirilere yol açsa da, COP29’un, ülkeler arasındaki iş birliğini güçlendirmesi ve iklim hedeflerine ulaşmada kolektif bir dayanışma sağlaması umut ediliyor.
Türkiye’den COP29’a Üst Düzey Katılım: Sıfır Atık Projesi Tanıtılacak
Bakü’de düzenlenecek olan COP29 İklim Konferansı’na Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hükümet yetkilileri, kamu ve sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan geniş bir heyetle katılım sağlayacak. 67 binden fazla katılımcının kayıt yaptırdığı bu büyük zirvede, Türkiye’nin iklim krizine karşı yürüttüğü çalışmalar ve projeler de uluslararası katılımcılara tanıtılacak.
Sıfır Atık ve Dayanışma Merkezi Ortak Pavilyonu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva’nın başkanlığını yürüttüğü Haydar Aliyev Vakfı ile birlikte “Dayanışma Merkezi” isimli ortak bir pavilyon aracılığıyla COP29’da yer alacak. Bu pavilyonda, sıfır atık bilincini yaymak ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek amacıyla çeşitli bilgilendirme ve tanıtım etkinlikleri düzenlenecek.
İletişim Başkanlığı ve Türkiye Pavilyonu’ndan Tanıtım Etkinlikleri
COP29 kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da “Sıfır Atık” temalı özel bir stant kurarak, bu projeye dair bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri yürütecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı Türkiye Pavilyonu’nda ise çok sayıda kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve şirket, iklim değişikliğiyle mücadeleye dair projelerini tanıtarak panele katılacak ve sunumlar yapacak.